Pazarlama Kavramları Üzerine...

(http://studios.arkamarka.com – 25.02.2007)

Bir partide şahane bir kız gördünüz diyelim. Hemen yanına gidip: “Harika sevişirim!”derseniz, bu doğrudan pazarlamadır.

Arkadaş grubunuzla partide takılırken, arkadaşlarınızdan biri, kıza gidip sizi gösterip: “Şu çocuk var ya, harika sevişir.” Derse; bu reklamdır.

Partide şahane bir kız gördünüz yanına gidip telefon numarasını aldınız. Ertesi gün kızı arayıp dediniz ki: “Merhaba, harika sevişirim.”; bu telemarketing’dir.

Partide şahane bir kız gördünüz. Hemen kravatınızı düzeltip ona bir içki koyarsanız, ona kapıyı açarsanız, çantası düşerse hemen davranıp yakalar, kendisine verirseniz. Dolaşmayı teklif edersiniz ve dersiniz ki: “Ha bu arada, hakiya sevişirim”; bu halkla ilişkilerdir.

Partide şahane bir kız gördünüz. Onun ilgisini çektiniz, biraz sohbet edip numarasını aldınız. Daha sonraki aramalarla sohbetlerle, yemeklerle ve jestlerle gönlünü çalıp güven kazandınız. Ve daha sonra çok uygun bir ortamda ve zamanda: “Merak etme tereddütlerini biliyorum ama ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sevişirim, yani seviştikten sonra çok memnun kalacaksın.” Der görüşmelerinizi kesmez ve memnuniyeti devam ettirirseniz; bu müşteri odaklı satış olur.

Partide şahane bir kız gördünüz, kız yanınıza geldi ve dedi ki: “Duydum ki harika sevişiyormuşsun.” İşte bu marka™ olmaktır...

Bu orjinal haline erişmek için lütfen burayı tıklayınız.