İnovasyon İçin T Tipi Çalışana İhtiyacınız Var
Tom Kelley (Capital – Ocak 2007)
İnovasyon ve yaratıcılık konusunda şirketlere danışmanlık veren Ideo, 2006 yılında dünyanın en yenilikçi şirketlerinden biri seçildi. Şirketin başında Tom Kelley var. Tom Kelley’e göre inovasyon kurum kültüründe yer almalı.
Şirketlerin sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilmeleri için, inovasyonu mutlaka kurum kültürü haline getirmeleri gerekiyor. İnovasyonun kurum kültürü olması için de en büyük rol çalışanlara düşüyor. Çalışanlar bazen şirketin, ürünün ya da markanın ihtiyaçlarını bir CEO’dan ya da yönetim kurulu başkanından daha net görür. Bu nedenle onların fikirlerini almak ve ona yönelik projeler geliştirmek çok daha mantıklı.
Çalışanların çoğu, fikirlerinin alay konusu olabileceğinden korktukları için görüşlerini bildirmeyi tercih etmeyebilirler. Ancak, eğer yöneticiniz devamlı dinliyor ve yorum yapıyorsa, bir daha ki sefere çalışanlar doğru önerilerle geleceklerdir. Bu, kurum kültürünün oluşması için önemli bir ayrıntıdır.
Yöneticiler çalışanlarına fikirlerini özgürce ifade edecekleri bir ortam yaratmalıdır. Yani çalışanın işi sadece o makineyi tamir etmek olmamalı. O makineyi nasıl daha az maliyetli ya da daha kolay tamir edebileceğiyle ilgili düşünmeli. Böylece çalışanların sadece fiziksel olarak ürettikleri değil, beyinlerini kullanma biçimleri ve yetenekleri de değerlendiriliyor. Bu aynı zamanda çalışanların motivasyonunu da artıran bir durum.
Benim T şekilli ve I şekilli çalışanlar diye iki konseptim var. I şekilli çalışanlar mühendislerden oluşuyor. Bu kişiler çok zeki ya da süper zeka insanlar diyebilirim. Ancal, önemli bölümünün iletişim problemi var. Pazarlamaya, finansa, satışa ve müşteriye kesinlikle güvenmiyorlar. Tasarımcıları, müşterileri ve pazarlamacıları aptal olarak nitelendiriyorlar. Kimsenin görüşlerine değer vermeyen bu grup, genellikle her kararı kendi içinde alıyor ve dışarıya taşımamaya özen gösteriyor. Başka disiplinleri bünyelerine sokmuyorlar.
Oysa T şekilli insanlar, mühendis olabilececkleri gibi antropolog da olabilir. Uzmanlaşacakları alanlar da mevcut. Örneğin, üniversitede mühendislik bölümünü bitirmiş ancak pazarlama konusunda master yapmış insanlar bizim için daha önemli. İlgi alanları farklı olmalı. Bunlar iyi iş arkadaşı olurlar. Böylece şirketin yenilik anlamında yapmak istediklerine tek bir açıdan bakmaz, tüketici kitlelerinin ihtiyaçlarını, başka sektörlerde ne olup ne bittiğini görebilirler.
Dünyadaki birçok problem ancak mühendisler ve tasarımcıların ya da pazarlamacıların işbirliği ile çözülecek. Sanatçıların, bilim insanlarının, sosyolog ve iş adamlarının birlikte çalışmasını gerektirecek.
Tasarımcıların en büyük amacı duygusal iletişim kurmaktır. Louis Vuitton, normal bir çantadan 12 kat daha pahalıya satar ama ciddi tüketici kitlesi vardır. Çantanın fonksiyonel özellikleri belki Louis Vuitton için en son tercih nedenidir. Onu kullanmak tüketicilerin kendilerini iyi hissetmelerini sağlar. Tasarım marka imajını, kaliteyi destekler. Mühendiler ya da finansçılar bunun aptalca olduğunu düşünse de hayır, bu insani bir duygudur.

Şirketlerin sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilmeleri için, inovasyonu mutlaka kurum kültürü haline getirmeleri gerekiyor. İnovasyonun kurum kültürü olması için de en büyük rol çalışanlara düşüyor. Çalışanlar bazen şirketin, ürünün ya da markanın ihtiyaçlarını bir CEO’dan ya da yönetim kurulu başkanından daha net görür. Bu nedenle onların fikirlerini almak ve ona yönelik projeler geliştirmek çok daha mantıklı.
Çalışanların çoğu, fikirlerinin alay konusu olabileceğinden korktukları için görüşlerini bildirmeyi tercih etmeyebilirler. Ancak, eğer yöneticiniz devamlı dinliyor ve yorum yapıyorsa, bir daha ki sefere çalışanlar doğru önerilerle geleceklerdir. Bu, kurum kültürünün oluşması için önemli bir ayrıntıdır.
Yöneticiler çalışanlarına fikirlerini özgürce ifade edecekleri bir ortam yaratmalıdır. Yani çalışanın işi sadece o makineyi tamir etmek olmamalı. O makineyi nasıl daha az maliyetli ya da daha kolay tamir edebileceğiyle ilgili düşünmeli. Böylece çalışanların sadece fiziksel olarak ürettikleri değil, beyinlerini kullanma biçimleri ve yetenekleri de değerlendiriliyor. Bu aynı zamanda çalışanların motivasyonunu da artıran bir durum.
Benim T şekilli ve I şekilli çalışanlar diye iki konseptim var. I şekilli çalışanlar mühendislerden oluşuyor. Bu kişiler çok zeki ya da süper zeka insanlar diyebilirim. Ancal, önemli bölümünün iletişim problemi var. Pazarlamaya, finansa, satışa ve müşteriye kesinlikle güvenmiyorlar. Tasarımcıları, müşterileri ve pazarlamacıları aptal olarak nitelendiriyorlar. Kimsenin görüşlerine değer vermeyen bu grup, genellikle her kararı kendi içinde alıyor ve dışarıya taşımamaya özen gösteriyor. Başka disiplinleri bünyelerine sokmuyorlar.
Oysa T şekilli insanlar, mühendis olabilececkleri gibi antropolog da olabilir. Uzmanlaşacakları alanlar da mevcut. Örneğin, üniversitede mühendislik bölümünü bitirmiş ancak pazarlama konusunda master yapmış insanlar bizim için daha önemli. İlgi alanları farklı olmalı. Bunlar iyi iş arkadaşı olurlar. Böylece şirketin yenilik anlamında yapmak istediklerine tek bir açıdan bakmaz, tüketici kitlelerinin ihtiyaçlarını, başka sektörlerde ne olup ne bittiğini görebilirler.
Dünyadaki birçok problem ancak mühendisler ve tasarımcıların ya da pazarlamacıların işbirliği ile çözülecek. Sanatçıların, bilim insanlarının, sosyolog ve iş adamlarının birlikte çalışmasını gerektirecek.
Tasarımcıların en büyük amacı duygusal iletişim kurmaktır. Louis Vuitton, normal bir çantadan 12 kat daha pahalıya satar ama ciddi tüketici kitlesi vardır. Çantanın fonksiyonel özellikleri belki Louis Vuitton için en son tercih nedenidir. Onu kullanmak tüketicilerin kendilerini iyi hissetmelerini sağlar. Tasarım marka imajını, kaliteyi destekler. Mühendiler ya da finansçılar bunun aptalca olduğunu düşünse de hayır, bu insani bir duygudur.