Odaklanmak

Serdar Öner (Pazarlama ve Başka Şeyler)

Odaklanmanın, iş hayatında başarılı olabilmenin en önemli unsurlarından biri olduğuna inanıyorum. Bunu daha çok kendi deneyimlerim sonucunda fark etmiştim, ama Al Ries'in "Focus" isimli kitabını okuduktan sonra, bu düşüncelerim daha da güçlenmişti. Şirketlerin birçoğunda, farklı konularla ilgili odaklanma eksikliği, performansı düşürmekte.

Farklı kaynaklardan okuduğum bilimsel verilere göre, insanlar 1 ile 3 arasındaki konuyu, zorlanmadan ve ilk anda algılayabiliyorlar. İş hayatında da, elimizdeki iş sayısı 3 adede kadarsa, bunları beynimizde organize etmemiz çok kolay oluyor ve birçok şey otomatik olarak gerekli yerlere oturuyor, iş sayımız daha fazla olduğundaysa, işin içine mutlaka kağıt/kalem veya Excel'in girmesi gerekiyor.

Organizasyon bazında ise, görece üstünlüğe sahip olduğu alanlara odaklanılması ve rekabet avantajı olmayan alanlardan çekilinmesi gerekmekte. Rekabette, ürün özelliklerinde, müşteri segmentinde, coğrafi yayılımda, reklam stratejisinde ve proje yönetiminde, odaklanma çok daha verimli bir organizasyonun oluşmasına olanak tanıyor.

Şirketlerin veya takımların aynı birden fazla projeyi yürütebilmesi tabii ki mümkün, ama pratik anlamda, bu sayının mümkün olduğunca düşük tutulması, o an için en önemli işlere odaklanılması çok daha faydalı bir yaklaşım. Proje sayısının artması ile, her bir projenin başlangıç ve bitişi arasındaki sürenin uzaması kaçınılmaz hale gelmekte.

Ülkemizde birçok işe, sonuçta nereye varılması gerektiği belirlenmeden başlanıyor. Takım üyelerinin akıllarında ortak bir hedef oluşmuyor. Bu şekilde başlanan projeler bir süre belli bir çabalama ile devam ediyor ve ancak projenin ilerleme aşamalarında, hangi noktaya ulaşılması gerektiğine karar verilmeye çalışılıyor.

Yazının orjinal hali için buraya tıklayın.